Bağcılar
Belediyesi tarafından düzenlenen sosyal ve kültürel içerikli programlar ilçe
sakinleri tarafından yoğun ilgi görüyor. Bağcılar’da, İslam Dünyası ile ilgili
bir programa katılan üç farklı ülkenin öğrencileri yaşadıkları deneyimlerini ve
duygularını davetlilerle paylaştılar. Sohbeti
ilgiyle dinleyen davetliler, yönelttikleri sorularla konuk öğrencileri
terlettiler.
Türkiye’de üniversite eğitim alan Yemenli,
Moğolistanlı ve Bangladeşli üç öğrenci katıldıkları programda binlerce
Bağcılarlı ile sohbet etti. Türkiye’yi tanıdıkça çok sevdiklerini anlatan
öğrenciler ülkelerinde ramazan ve bayram günlerinin nasıl yaşandığını ve nasıl
kıyafetler giyindiklerini anlattılar.
Türkiye’nin çok güzel bir ülke olduğunu anlatan Yemenli
Muhammed Hamza, “Bize çok iyi misafirlik yapan Türklere teşekkür ediyorum.”
diye konuştu. Türklerin kendilerine yalnız kapılarını değil kalplerini de
açtığını ifade eden Hamza, “Eğitim hayatım Türkiye’de çok güzel gidiyor. Arkadaşlarımı
da çok seviyorum.” dedi.
TÜRKİYE’YE
İLK GELDİĞİMDE AÇ KALMA KORKUSU YAŞADIM
Giyindiği ülkesine ait geleneksel kıyafeti ile
ilgili soruyu cevaplayan Hamza şunları söyledi:
“Biz bu kıyafetimizi seviyoruz. Damat olurken,
camiye giderken bu kıyafeti giyiyoruz. Eğer bu kıyafetle camiye girmedik mi
namazımızın kabul olmadığını düşünüyoruz. Yine damatlar da bu kıyafeti
giyinmezlerse ayıp karşılanırlar.” diye konuştu. İlk başlarda okumak için
geldiği İstanbul’da aç kalma korkusu yaşadığını da anlatan Hamza, “Yaşadıkça
şunu öğrendim ki Türkiye’de kimse aç kalmıyor. Tanıyanlar bize yardımcı
oldular.”
Bangladeşli Manzur İlahi ise ilk başta okumak için
başka bir ülkeye gitmek istediğini ancak internet vasıtasıyla bir arkadaşının
tavsiyesiyle Türkiye’yi tercih ettiğini anlattı. Boğaziçi Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’nde okuduğunu anlatan İlahi, ileride siyasi hayata atılmak
istediğini belirtti.
İstanbul’u çok sevdiğini söyleyen İlahi, uzak
kaldığında özlediğini anlatarak, Topkapı Sarayı’nı çok merak ettiğini ziyaret
ettiğinde etkilendiğini de ifade etti. Türkiye’nin Bangladeş’ten daha dindar
olduğunu da anlatan İlahi, bu duruma şimdi daha çok şahit olduğunu aktardı.
Manzur, kendisinin isteği üzerine kardeşinin de İzmir’e gelerek üniversite eğitimi
aldığını kaydetti. İlahi, bir soru üzerine de Filistinli kardeşleri için bir
şey yapamasalar da dua gönderdiklerini söyledi.
TÜRKLERİN
MOĞOLİSTAN’DAKİ ETKİNLİKLERİ ÖNEMLİ
Moğolistanlı Seyrek Can da aslen Kazak olduğunu ve
Türkiye’de bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi’nde yüksek
lisans yaptığını anlatan Can, eşinin de Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi.
Kazakistan’da Türklerle arkadaşları olduğu için Türkçeyi bildiğini söyleyen
Can, “Kazakistan’da Türkiye, televizyonlardan, öğrencilerden ve kendi
çevresinden tanınıyor. Dindar bir ülke olarak tanınıyor. Kazakistan ile Türkiye arasında çok güzel bir
ilişki var. İki ayrı ülkeyiz ancak kökenimiz aynı. Birbirimizi iyi tanıyoruz”
şeklinde konuştu. Moğolistan’da nüfusun yüzde 5’nin Müslüman olduğunu geri
kalanın Budist olduğunu anlatan Can, “Türkiye’den verilen hizmetler çok faydalı
oluyor. Ramazan ayının yarısını tutanlar var. Bilmeyenlere öğretmeye
çalışıyoruz.” diye konuştu. Bağcılar Belediyesi’nin Kazakistan’da Ramazan
ayının heyecanlarını yaşattığını belirterek, “İstanbul’un her yerinde çadırda
iftar sofraları kuruluyor. Benim çok
hoşuma gidiyor ve heyecanlanıyorum. Bu duyguyu anlatmak çok zor. Sultanahmet
Camii’nde teravih namazını çekip ülkemdekilere gönderdim. Onların da bu güzel
durumu bilmesini istedim.” dedi.
BAŞBAKAN
ERDOĞAN GİBİ HERKESİN ÜMMET DERDİ OLMALI
İslam ülkesini diğerleriyle kıyasladığınızda İslamiyet
dininin öneminin ortaya çıktığını ifade eden Can, “Türkiye’de birbirini
tanımayan insanlar selamlaşıyor. Birbirlerinin hatırını soruyor
yardımlaşıyorlar. Bu bizi çok etkiliyor. Değişik ülkelerden geldik Türkiye’de
buluştuk. Bizi din kardeşliği buluşturuyor. Bizi bu heyecana taşıyan da İslam
dinidir. Burada Osmanlı tarihini öğrenmek için kitaplar okuyorum. Osmanlıdan
sonra yeni bir Türkiye kurulduğunu anladım. Bizi, faydalı programlarda buluşturduğu
için Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’ya ve emeği geçen herkese
teşekkür ediyorum.” dedi. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi herkesin ümmet
derdi olması gerektiğini sözlerine ekleyen Can, Türkiye’de öğrendikleri dini ve
fen bilgilerini ülkesine döndüğünde herkese anlatacaklarını kaydetti.
Program sonrası Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı
Kenan Gültürk öğrencilere teşekkür etti.




