İstihbarat raporlarına göre; Kobani'ye gönderilen ağır silahlar PKK'nın eline geçti ve örgüt yerel silahlı kuvvetlerini kurmak istiyor.
MGK'da görüşülen
istihbarat raporları: Kobani'ye gönderilen ağır silahlar PKK'nın eline geçti.
Silahlar Türkiye'ye sokulmak isteniyor. Örgüt yerel silahlı kuvvetlerini kurmak
istiyor
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) önceki gün son dönemin en kritik
toplantısını yaptı. Toplantıda Suriye'deki gelişmeler, ülke güvenliğine yönelik
muhtemel tehditler ve alınan ilave güvenlik önlemleri değerlendirildi,
istihbarat raporları masaya yatırıldı. DAEŞ ve PYD'nin Suriye'deki
etkinlikleriyle ortaya çıkan tablonun yeni tehdit algıları yarattığı vurgulandı.
Toplantıda şu tespitler yapıldı:
MEŞRULUK ÇABASI: PKK, DAEŞ'le mücadele
sürecinde ağır silahlar elde etti. PYD, uluslararası kamuoyuna DAEŞ'le mücadele
eden meşru bir güç görüntüsü vermek istiyor.
ULUSAL TEHDİT: Kobani'ye gönderilen ve ABD'nin
havdan attığı silahlar örgütün eline geçti. Ellerinde roket atar, omuzdan atılan
stinger füze, docka türü ağır silahlar var. Bu da Türkiye'de ulusal güvenliği
tehdit unsuru taşıyor. Silahları Türkiye'ye taşımaya çalışıyorlar. Genelkurmay,
MİT, Jandarma istihbarata gelen bilgiler örgütün, KCK eliyle silahlanma, yığınak
faaliyetlerini sürdürdüğünü, gençlik yapılanmasını silahlandırarak "yerel
silanlı kuvvetler" oluşturmaya çalıştığını ortaya koyuyor. Koalisyon güçlerinin
sadece PYD değil, Özgür Suriye Ordusu ve diğer muhaliflere destek vermesi gerek.
PYD bölgedeki diğer Kürt gruplar ve diğer muhalifleri etkisiz hale
getiriyor.
İLAVE TEDBİRLER: Suriye'nin kuzeyinde etnik
temizlik uygulanarak oluşturulmaya çalışılan bir yapı var. Bu PYD'nin iradesi
ile gerçekleşiyor. Müttefik ülkelerin de bunda sorumluluğu var. Bu bölgede
"defakto" bir yapı kabul edilemez. Etnik çatışma ve parçalanmaya varan sürecin
önüne geçilmesi için sınırda ilave güvenlik tedbirleri alınacak.
SIĞINMACILAR VE
GÜVENLİ BÖLGE: Sığınmacılar konusunda uluslararası bir sorumluluk
alınmak zorunda. İnsan hakları ihlallerine karşı da mücadele sürecek. Türkiye'ye
sığınanların ihtiyaçlarının karşılanması için ilk günden beri ortaya konulan
tavır korunacak. Güvenli bölge talebi konusundaki ısrar sürecek. Göçü Suriye'de
karşılayarak, insani yardımı bu ülke topraklarından ulaştırmak mümkün olacak.
Türkiye, ulusal güvenliği tehdit eden eylemlere karşı uluslar arası hukuktan
doğan hakları doğrultusunda önlem almaya devam edecek.
Kaynak : Sabah





