İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Kadir Topbaş, 65 ülkenin büyükelçi ve konsoloslarıyla, inşaatı bitmek üzere olan 3. Boğaz Köprüsü'nde incelemelerde bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, aralarında ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya, Çin, Afganistan, Bulgaristan, Rusya, Lübnan, İtalya, İspanya ülkelerinin aralarında bulunduğu 65 ülkenin büyükelçi ve konsoloslarıyla, inşaatı bitmek üzere olan Yavuz Sultan Selim isimli 3. Boğaz Köprüsü’nde incelemelerde bulundu.
3.Boğaz Köprüsü'nün Sarıyer Garipçe ayağında, konsoloslarla kahvaltılı bir toplantıda bir araya gelen Başkan Kadir Topbaş, köprü ve İstanbul'un projeleriyle ilgili bilgi verdi. Tarihi bir güne tanıklık edildiğini belirten Kadir Topbaş, diplomatların İstanbul’daki gelişmeleri yakından görmesi için bir dahaki buluşmayı da 3. Havaalanı şantiyesinde yapmayı düşündüklerini söyledi.
İmparatorluklara başkentlik yapmış İstanbul’un medeniyetlerin beşiği ve dünyanın odak şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Başkan Topbaş, İstanbul’un 15-16 milyon nüfusuyla dünyanın nüfus itibariyle 124 ülkesinden, ekonomik olarak da dünyanın 117 ülkesinden de büyük olduğunu hatırlattı.
Topbaş, İstanbul’da devasa projelerin hayata geçirildiğini ve bunlardan birinin de inşaatı bitmek üzere olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü olduğunu belirterek, 2018 yılında bir bölümü açılacak olan 3. Havaalanının inşaatının da devam ettiğini söyledi. Havalimanının tamamlandığında yıllık 200 milyon yolcu kapasiteli dünyanın en büyük havalimanı olacağını aktaran Topbaş, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili ise şu bilgileri verdi:
“Kanal İstanbul’da ekolojiyi korumak için çok hassasız”
“Kanal İstanbul Projesi’nin halen ihalesinin yapılmamasının nedeni, güzergahlar üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da proje üzerinde hassasiyetle duruyor. Çevre etkileri dikkate alınarak, üniversitelerden görüş alınmaktadır. Ekoloji alt yapı zemin altı suları doğal kaynakların durumları, hepsi gözden geçiriliyor. Yani, bölgede ekolojik bir dengesizlik ortaya çıkartılmaması için çalışılıyor. Üzerinde ciddi anlamda ekolojik köprüler de yapılmak suretiyle canlı hayata destek verirken, diğer taraftan da kanalın altından, her iki taraftaki zemin suyunun diğer taraflara geçebileceği bir sistemler de geliştirilebilir. Karadeniz'in Marmara'ya, Ege Denizi'nin, Marmara ve Karadeniz'e etkileri de gözden geçiriliyor. Yoğun çalışmalar var, bu nedenle gecikme oldu. Bugüne kadar somut adımlar atılmadı ama bilimsel ve teknik çalışmalar sürüyor. Bir Kanal açmak için yapılmayacak, aynı zamanda çevre etkisi çok önemli. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde, çevre değerlere dikkat edildi. Bazı alanlarda bazı ağaçlar kesildi ama onun belki 10 katı ağaç dikildi. Çevresi düzenli hale getirildi.”
Kanal İstanbul çevresindeki yeni yapılanmalarda, çok yoğun olmayan, çevreye saygılı, akıllı yapılar denilebilecek çevreci yapı modelinin ortaya çıkacağını vurgulayan Topbaş, şehir merkezindeki yoğunluğunu da kısmen boşaltacak projenin bu yönüyle de İstanbul’a biraz nefes aldıracağını kaydetti.
Kanal İstanbul’un yeni parklar, meydanlar yapılabilecek bir proje olarak da gördüklerini anlatan Topbaş, Kanal İstanbul ile ilgili bilimsel çalışmalar sonlandığında, belki bu yıl içinde ihale sürecine gidilebileceğinden bahsetti.
İstanbul Boğazı'nın uluslararası su yolu kabul edilmesi sebebiyle yılda, 60 bin civarında gemi geçtiğini vurgulayan Topbaş, bunlardan 16-20 bin civarında olanların tanker olduğunu hatırlatarak, Boğaz'ın zaman zaman tehlikeli tanker yangınlarına sahne olduğunu anlattı.
Üsküdar-Kabataş Yaya Tüneli’ne bisiklet yolu düşünülüyor
İstanbul'da Boğazın altından önümüzdeki süreçte 3 farklı tünelin de yapılacağından bahseden Topbaş, “Metro, karayolu ile ilgili tünel çalışmamız var. Bahsettiğimiz Üsküdar'daki metro istasyonundan Kabataş'taki metro istasyonuna yayaların yüzeye çıkmadan istasyonlar arası bir yürüme yolu projemiz var. Üzerinde çalışıyoruz. Hatta içinden 'bisiklet geçirebilir miyiz' diye düşünüyoruz. Avrupa'dan Asya'ya insanların geçilebilmesi 'sağlanabilir mi' diye etütler yapıyoruz. Hepsinde çevreyi ve çevre etkileşimini dikkate alıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul'da günde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden 40 bin civarında kamyon ve tır geçtiğine de dikkati çeken Topbaş, Yavuz Sultan Selim Köprüsü devreye girdiğinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün şehir içi köprüsü olarak hizmet vereceğini söyledi.
Topbaş, İstanbul’un dünya ülkeleri arasında odak şehir haline geldiğini belirterek, “Bugün güzel bir havada İstanbul Boğazı'nı 3. bir geçişle bağlayan köprünün şantiyesindeyiz. Brifing aldıktan sonra köprü üzerinde beraberce yürüyeceğiz. Köprü üzerinden fotoğraf alma imkanı olacak. Bu da güzel bir anı olarak bizim kayıtlarımıza girecek” dedi.
Konuşmaların ardından Kadir Topbaş, büyükelçi ve konsoloslarla 3. Köprünün üstünde yürüyerek çalışmalar hakkında brifing aldı. Köprünün tam ortasındaki çizgide diplomatlarla hatıra fotoğrafı çektiren Başkan Topbaş, “Mutluluğa bir adım” diyerek, diplomatlardan bir adım atmalarını istedi. Topbaş, “Şimdi Asya kıtasındasınız” diyen Topbaş, “Bir adım geri atın Avrupa yakasındasınız” demesi, elçi ve konsoloslarca alkışlandı.
3. Boğaz Köprüsü mühendislik harikası
Köprüde basının sorularını da cevaplandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 3. köprünün bir anıtsal nitelik taşıdığını, insanları ve kıtaları buluşturduğu gibi yapısal ve teknik özelliği bakımından da mühendislik harikası olduğunu söyledi.
Köprünün 3 yıl gibi kısa bir sürede tamamlandığına dikkati çeken Topbaş, bununla ilgili talimatı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiğini hatırlattı. Başkonsoloslarla birlikte sabah kahvaltısını köprüde yapmak istediklerini ifade eden Topbaş, şunları kaydetti;
“Bugün benim için de farklı oldu. Yaptığımız çalışmaları ve başarıları sadece biz değil, onların da gelip görmelerini arzu ettik. İnanıyorum ki, ülkemiz adına da böyle bir organizasyonun önemli olduğunu düşünüyorum. Gelen başkonsoloslar, bu konudaki kanaatlerini değerlendireceklerdir. Konsolos ve büyükelçilerimiz de köprüden çok etkilendiler, bir Avrupa kıtasından bakıp Asya'yı görmek, Asya'dan bakıp Avrupa'yı görmek, iki kıtayı buluşturan kentte yaşamak, çok ayrı bir şey. Manzarasının yanı sıra farklı özellikleri olan dünyada sayılı köprülerden biri olacak. Bir teknolojik yapı üzerindeyiz aynı zamanda insanlık abidesi olarak değer taşımaktadır. Milyonlarca insanlar geçecek, istifade edecek, gönüller, kıtalar buluşacak önemli bir eser. Teknoloji ve mühendislik harikası. Hepsi de büyükelçiler ve konsoloslar köprüyü beğendiler ve alkışladılar.”
