Türkiyede'de İş Davaları Ve Boşanma Davalarında Büyük Artış


Türkiye'de Son beş yıl içinde işçi ve işveren arasındaki işçi davalarında ciddi bir artış göze çarpmaktadır. İş mahkemelerine işçinin açtığı davaların çoğunluğunun işe iade, kıdem tazminatı, ihbar süresi, fazla mesai alacağı, iş kazası tazminat davaları olduğu görülmektedir.

İşverenin açtığı davaların çoğunluğunu ise çalışanlara verilen ancak işten çıkma sonrası teslim edilmeyen ödenek ve ekipmanların geri verilmemesi davaları oluşturuyor.

İşçi Haklarını Alamıyor?

Çalışan her birey gününün büyük kısmını iş yerinde geçirmekte. Doğal olarak iş stresine iş yerinde her an dahil olmakta. Bununla birlikte doğan ya da bundan tamamen bağımsız olarak bir çok sorun da iş hayatıyla beraberinde gelmekte. Bunaltan fazla mesailer, ücretini alamadığınız çalışma dönemleri, yıllık izin ücret hesaplaması, ... gibi bir çok neden size yasal haklar doğurabilir. İçeride yaşadığınız sebepli ya da sebepsiz işten ayrılma kararırınız bile başınıza bela açabilir. Çünkü iyi senaryoda istifa dilekçesi verilir. İhbar süresi beklenir ve şanslıysanız gecikmesiz olarak alacağınız ödeme hesabınıza yatar. Peki ya senaryo böyle değilse?
Hakkınızda işten çıkarılma kararı verildiyse, ihbar sürenizi kullanma hakkınız ya da bu süredeki iş arama izniniz sabota edildiyse, almanız gereken kıdem tazminatını alamıyorsanız, hepsinden daha önemlisi yasal haklarınızdan haberdar değilseniz? Hemen herkes ya böyle sorunlar yaşamış ya da etrafından bu sorunları aşmaya çalışan birilerini mutlaka duymuştur. İş hukuku bir iş ilişkisinde olan herkesin uyması zorunlu kurallardır. Yasal haklar hizmet akdiyle başlar ve yasal çerçeveye uygun şekilde taraflar iş anlaşmalarını sonlandırana kadar iş hukukuna dahil tüm kuralların bağlayıcılığı geçerli olur. Yani her çalışanın iş yerinde yaşadığı birçok soruna karşılık yasal hakları mevcuttur.

İşçi Hakları Nedir Bilinmiyor?

İşyerinden ayrılan işçiler ne gibi tazminat hakları var, araştırmalıdır. Ayrıca ücret, ikramiye ve prim gibi ücret ve ücret benzeri alacaklarının ödenmemesi durumunda işçi bu alacaklarının ödenmesi için işyerinin bağlı olduğu yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilgili bölge müdürlüğüne dilekçe ile başvurabilirler yada iş mahkemesine dava açabilir
İşçi Alacak davaları ve tazminat davalarını davalının kendi takip edeceği gibi kendisinin Avukata vekalet vermesi ile de takip edebilir. İş davalarında Davanın İş hukuku Avukatı ile takip edilmesinin her zaman faydası ve önemi büyüktür. Çünkü açılan davalarda alınacak hakların hangilerinin ne şekilde talep edileceği, mahkemenin ara kararlarında vermiş olduğu sürelerin takip edilmesi hak kaybını önlenmesinde önemlidir. Ayrıca İşçinin hak ettiği alacak kalemleri ve Tazminat miktarının artmasında da etkisi yüksek olacaktır. Yanlış açılan ve yanlış talep edilen tazminat miktarlardan dolayı davanın ret edilmesi, veya tazminat miktarının düşmesinden dolayı karşı davacı avukatı avukatlık ücretine hak kazanmış olacaktır.
Boşanma Davalarındaki Artış Toplumu Korkutuyor
Türkiye'de boşanma oranlarının artmasının, beş temel sebebi göze çarpıyor. Bunlar, Kadınların eğitim seviyesinin artması ve buna bağlı olarak ekonomik özgürlüklerine kavuşmaları, Toplumda boşanmış kadına karşı olan bakış açısının eskiye oranla yumuşaması, Menfaat uğruna yapılan evliliklerin miyadını doldurması, Çiftlerin çocuk sahibi olmayı ötelemeleri, Evliliğin çocuk sahibi olmak için bazılarınca araç olarak görülmeye başlamasıdır. Kadınlarda eğitim seviyesinin artmasıyla, meslek sahibi olan, çalışıp kendi ayakları üzerinde durabilen ve daha bilinçli kadın sayısı da doğal olarak artmıştır.
Ekonomik özgürlüğüne kavuşan kadınlar, erkek eline bakmak zorunda olmadıklarını bildiklerinden, kocalarından gördükleri baskı, şiddet gibi kötü muamelelere de haklı olarak eskisine oranla daha az katlanır olmuşlardır. Şiddet bir yana dursun, en ufak tartışmalar dahi, tahammülsüzlük nedeniyle, bağımlılık baskısı olmayınca, boşanma gerekçesi olarak görülmeye başlanmıştır.
Türk toplumunda aile kurumu temel taş olarak kabul edilmektedir. Her birey mutlu bir aile kurmak adına evlenir. Ancak bazen bu yolda işler iyi gitmeyebilir. Maddi ve manevi anlamda yıpranmalar, saygı kaybı, durumun varsa çocuklara oldukça yansıması, sürecin kararsızlığı ve istikrarsızlığı zaten varolan tüm sıkıntıları daha da artırır. İşte böyle durumlarda bazen bir imdat demek istersiniz. Bu süreçte anlaşmalı boşanma davası yaşayacaksınız daha kolay ilerleme kaydetmeniz olası. Çünkü anlaşmalı boşanmalarda taraflar maddi anlamda ve velayet gibi sorun olduğunda işi uzatacak konularda mutabık olurlar. Boşanmanın bu şekilde gerçekleşebilmesi için taraflar bir yıl evli kalmış olmalı. Medeni kanun bu süreyi aileyi koruyucu bir tavır sergilemek üzere belirlemiş olup davanın açıldığı tarihin evlenme tarihinizden bir yıl ya da daha fazla süreye tekabül etmesi şartı arar. Ancak çekişmeli yani tarafların uzlaşamadığı, aldatma, şiddetli geçimsizlik gibi durumlarda bu sürecin oldukça yıpratıcı gerçekleşeceğini bilmelisiniz. Çünkü bu davalarda bir tarafın talepleri diğer taraftan onay ve kabul görmez. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davaları tek celsede sonuçlanabilirken çekişmeli davalarda durum böyle değildir. İddia edilen her boşanma sebebi ispatlarla sunulmalıdır. İspatların sunulması tanıkların bildirilmesi ve daha birçok ayrıntının içinde bulunduğu bu davalarda sonuca ulaşmak biraz daha yavaş sürer. Yani harcayacağınız zaman ve manevi anlamdaki yıpranmışlığınız bu dönemde katlanabilir. Tüm bunların yanısıra tabiki maddi beklentiler de boşanma sonrası süreç için düşünülmek durumunda. Bir de ya çocuklar diyorsanız herşeyin sarpa sarması an meselesi olabilir. Velayet konusu da hemen arkasından gelecek başka bir ayrılık sorunsalı olacaktır.

Boşanma Davasında Avukat Tutmalımıyım?

Türk hukuk sisteminde gerek boşanma davalarında, gerekse diğer davalarda Avukat tutma zorluluğu yoktur. Eşler boşanma davasını kendileri açarak dava sonuna kadar kendileri takip edebilirler. Boşanma davasında avukat yok ise eş eğer davacı ise davayı ve duruşmaları takip etmesi gerekmektedir. Takip etmediği takdirde dava düşebilir. Eğer eş davalı ise kendisine tebligat yapılması durumunda isterse duruşmalara gitmeyebilir. Duruşmaya katılmaması durumunda oluşacak olumsuzluklardan kendi sorumlu olur.
Boşanma Avukatı Ankara olarak, Boşanma süreci yeterince yorucu ve yıpratıcı bir süreç olup iyi bir hukuk danışmanlığıyla yola devam etmek haklarınız elde etmek adına oldukça önemli. Boşanma davalarında müvekkiller hızlı ve taleplerinin karşılık bulduğu sonuçlar almayı hedeflerler. Bu nedenle ilerleyeceğiniz avukatla her süreci paylaşmanız ve ne kadar aşama kaydettiğinizi anlayabilmeniz için her adımdan haberdar olmanız gerekir.
İstatistikler gösteriyor ki Türkiye'de iş hukuku ve boşanma davaları artışta. Bu anlamda yasal davalardaki artışın genel nedeni uzlaşamamanın doğurduğu sonuçlarla ilgili. İşçi ve işveren arasında çıkan pürüzlerin çözüme kavuşturulamaması iş hukuku davalarına artış kazandırırken; Türkiye'de bireyselliğe meylin artışıyla aile birliğinin temelinden sarsılması daha kolay hale gelmiş olup aile hukuku davalarına bu durum yansımaktadır.

Paylaşki Değeri Artsın :
Print PDF

Yükleniyor...

Son Yazılar

Köşe Yazarları

Popüler

Dış Kaynaklar

 
Support : Site Yaptır | Web Destek | Danışmanlık
Yazılım/Tasarım : ERSA
Copyright © 2013. İstanbul Haber Gazetesi - İstanbul'un Sesi
Ersa Tasarım
Copyright 2012 Site Oluştur | Bu Bir Er-Sa Markasıdır. Tasarım: Creating Website