1
Acı dolu günleri unutmamak için...
Acılı süreçlerden geçen Türk halkı, bu toprakları nasıl kazandığını unutmamak ve milli bilinci güçlendirmek için milli bir marşa ihtiyaç duydu.
2
Milli marşımız için yarışma düzenlendi
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü, milli marş yazılması için öneri verdi ve Milli Eğitim Bakanlığı 'İstiklâl Marşı Yazma Yarışması' düzenlendi.
3
Yüzlerce şiir gönderildi
Kazanana 500 lira ödül verilecek olan yarışmaya, 724 adet şiir gönderildi fakat hiçbiri milli marşa layık görülmedi.
4
'Kahraman Ordumuza'
Ancak, Mehmet Akif Ersoy'un 'Kahraman Ordumuza' adlı şiiri, büyük beğeni toplayarak mecliste okundu ve 12 Mart 1921 yılında İstiklal Marşı olarak kabul edildi.
5
Ödülü kabul etmedi
Büyük şair Mehmet Akif Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı almayarak, bu görevi ordu ve milletimizin adına yerine getirdiğini söyledi.
6
İstiklal Marşı'nı yazdığı geceler uyumadı
Mehmet Akif Ersoy'un babası, milli marşımızı Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda kaleme alan Mehmet Akif'in, İstiklal marşını yazarken büyük ıstıraplar çektiğini, hatta günlerce uyumadığını anlatmıştır.
7
Asıl adı çok başka!
Mehmet Akif miladi takvime göre 1873, hicri takvime göre ise 1290 yılında doğdu. Ersoy'un babası Tahir Efendi, oğluna Ragıf ismi koymuştu fakat insanlar Ragıf ismini yanlış telaffuz ederek, Akif demişlerdir.
8
İstiklal Marşı'nın bestecisi
İstiklal marşının bir diğer kahramanı da, marşın bestecisi Osman Zeki Üngör'dür. Üngör, Osmanlı sarayında yetişen ilk Türk kemancıdır.
9
Beşinci seçilmişti ama onun güftesiyle okundu
İlk zamanlarda milli marşımızın bestesi için Ali Rıfat Bey'in alaturka usulündeki bestesi uygun görülmüştü fakat 1930 yılında yapılan bir değişiklikle o güne kadar Ali Rıfat Bey'in bestesiyle seslendirilen güfte, yarışmada beşinci seçilen Osman Zeki Üngör'ün batı tarzı bestesiyle seslendirilmeye başlandı.
10
''O şiir bir daha yazılmaz!''
Mehmet Akif Ersoy, kaleme aldığı İstiklal Marşı'mız için şu cümleleri kurmuştu: Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım.
11
''En kıymetli hediyem budur''
O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!