YILLAR SONRA GELEN ÇARPICI İDDİA: ISPARTA UÇAĞI YÜZDE 99 DÜŞÜRÜLDÜ!

2007 yılında Isparta’da düşen ve 57 kişinin ölümüne neden olan uçak kazasıyla ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Prof. Dr. Saleh Sultansoy, uçağın yüzde 99 oranla düşürüldüğünü ve bunun Türkiye’nin bilimsel gelişimini engellemeye yönelik bir operasyon olduğunu savundu. Sultansoy, uçakta bulunan Prof. Dr. Engin Arık’ın Türkiye’nin CERN, toryum ve Türk Hızlandırıcı Kompleksi projelerinde önemli bir rol oynadığını söyledi. Uçakta bilim şehitleri vardı Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 30 Kasım 2007’de Isparta’da düşen uçağın bir kaza olmadığını öne sürdü. Uçakta, CERN’de çalışan Prof. Dr. Engin Arık ve beraberindeki akademisyenlerin de bulunduğunu hatırlatan Sultansoy, “Prof. Dr. Engin Arık bir bilim şehididir. Yüzde 99 olasılıkla uçak düşürüldü. Engin Hanım kendisini Türkiye’nin kalkınmasına feda eden bir bilim insanımızdı. O uçak düşürülmeseydi, Türkiye bugün CERN’de asil üye olurdu. Türkiye toryum yarışında dünyada liderler arasında olurdu. Türk Hızlandırıcı Kompleksi ve Türk Bilim Kenti kurulurdu. Bu tür projeler Japonya’nın kalkınmasında kritik rol oynamıştı” diye konuştu. Uydulardan yanlış bilgi mi geldi? Uçak düştükten birkaç gün sonra da bu iddialarını dile getirdiğini belirten Prof. Dr. Saleh Sultansoy, uçağın irtifasının uydulardan gelen yanlış bilgilerle oynandığını iddia etti. Sultansoy, “İrtifa ile oynama vardı. 2- 3 saat içinde bir oynama var ve uydulardan gelen sistemden bizim bölgeye yanlış bilgiler gelmiş. Yani 500 metre civarında fark var. 500 metre fark, tam da dağa vurmak için yeterli. Bu konuda 1- 2 kanaldan bilgi geldi. Bana söyleyen uzmanlara, ‘Çıkın televizyona söyleyin’ dedim, ama o riski almadılar. Başka yöntemler de olabilir, ama büyük olasılıkla bu yöntemle yapmışlar bu işi” dedi.
2007 kritik bir yıldı Bunu yapabilecek güçteki devletlerin belli olduğunu belirten Prof. Dr. Sultansoy, “Hangisinin yaptığını bilmiyoruz, tabi ama kimin yararına geldiyse o yapmıştır. 2007, Türk Hızlandırıcı Kompleksi, CERN ve toryum çalışmalarımız açısından kritik bir yıldı. O dönem ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildim, Gazi Üniversitesi’nde sözleşmeli çalışıyordum. Sözleşmemin uzatılması engellendi ve mahkeme kararlarına rağmen sözleşmem uzatılmadı, 8 ay işsiz kaldım” diye konuştu.
Sadece uçak düşmedi Kazanın dışında başka konular olduğunu da aktaran Prof. Dr. Sultansoy, şöyle konuştu: “Türk Hızlandırıcı Kompleksinin ön aşaması olan eğitim tesisinde teknolojinin yanlış seçilmesi gibi birçok şey üst üste geldi ve bunlara bakınca yüzde 99 olasılıkla kaza değil diye düşünüyorum. Bugün ‘maddenin kudret-i zerriyesi’ en ileri düzeyde CERN’de araştırılıyor. Bu araştırmaları bizim coğrafyada da yapabilmemiz için Türk Hızlandırıcı Kompleksini en kısa zamanda kurmalıyız. Mehmet Akif’in de dediği gibi maddenin kudret-i zerriyesinden enerji üretimimizde faydalanmak için yerli, milli ve yeşil enerji kaynağımız olan toryuma yönelmeliyiz.” Bizans oyunları Prof. Dr. Engin Arık’la 2005 yılında Ankara’da CERN çalışmalarıyla ilgili bir toplantı yapıldığını ve doğrudan Başbakan’a bir mektup yazdıklarını anlatan Prof. Dr. Sultansoy, şunları söyledi: *Türk Fizik Derneği üzerinden sürece başladık. Başbakanımız CERN konusunda Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nu (TAEK) görevlendirdi, TAEK-CERN Bilim Komitesi ve CERN ofisi oluşturuldu. *Bazı ‘Bizans oyunları’ olduysa da 2010 yılına kadar ülkemizde CERN çalışmaları ivme kazandı, 2008 yılında Başbakanımız CERN’ü ziyaret etti. Ardından tam üyelik sürecinin başlatılması için talimat verdi. Maalesef, 2011 yılından itibaren ‘Bizans oyunları’ zirveye ulaştı. Türkiye tam üyelik başvurusunu geri çekti ve 2015 yılında asosiye (yedek) üye oldu" Türk Hızlandırıcı Kompleksi Projesi’nde neler oldu? 2007 yılında Isparta’da düşen uçakta hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık’ın da aralarında bulunduğu bilim insanları, Türkiye’nin bilimsel gelişimine katkı sağlayacak önemli projelerde çalışıyorlardı. Bu projelerden biri de Türk Hızlandırıcı Kompleksi Projesi’ydi. Ancak bu proje, 2007 yılından sonra çeşitli engellemelerle karşılaştı. Prof. Dr. Saleh Sultansoy, bu engellemelerin nedenlerini ve sonuçlarını anlattı. Yanlış teknoloji seçimi ve blokajlar Prof. Dr. Saleh Sultansoy, Türk Hızlandırıcı Kompleksi Projesi’nde 2007 ve sonrasında ciddi hatalar yapıldığını dile getirdi. “En önemlisi projenin ön aşaması olan küçük çaplı eğitim amaçlı hızlandırıcı için yanlış teknoloji seçiliyor. O dönem buna karşı çıkan Engin Hoca ve bendim. Sonra ana projenin en önemli iki kısmı bloke ediliyor. 2016 yılında ise kullanıcı amaçlı tesise dönüştürülen küçük çaplı hızlandırıcı ana projenin yerine geçiyor ve ne zaman tamamlanacağı belli değil. Oysa ana proje 2023 yılından önce gerçekleştirilecekti ve Türkiye bu alanda lider ülkeler arasında yer alacaktı” dedi. CERN’e katılım engellendi Prof. Dr. Sultansoy, CERN’in ATLAS deneyine katılımını engellemek için de yapılmayan oyun kalmadığını öne sürdü. “Bugün bile devam ediyor. Harcırahlar, ayrılan paralar kesiliyor, projemiz üç yıldır bloke ediliyor. Engin Hoca sağ olsaydı, bunları yapamayacaklardı. Toryum konusunda çok önemli projeleri vardı” diye konuştu. Toryum rezervleri heba edildi Prof. Dr. Sultansoy, toryum konusunda da Türkiye’nin büyük bir potansiyeli olduğunu ancak bunun değerlendirilemediğini söyledi. “Toryum rezervleri Türkiye’nin yüzyıllar boyunca bütün enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Zaten toryum da Türkiye’nin gündemine Engin Hocanın beyanatlarıyla girmişti. Toryumla ilgili 4 adet doğrudan Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu kararı var. Kararlarının uygulanma zorunluluğu vardı. Burada acayip oyunlar gitti ve kararlar uygulanmadı. Engin sağ olsaydı, bu konuda çok ileri düzeyde olurduk. Türkiye, toryum konusunda dünyada liderler arasında olurdu” dedi. Türkiye’nin bilimsel kalkınması için çağrı Prof. Dr. Sultansoy, Türkiye’nin bilimsel kalkınması için Türk Hızlandırıcı Kompleksi Projesi, CERN ve toryum projelerine sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Aslında bu çalışmalara 1997 yılında Nobel Ödülü sahibi Prof. Dr. Carlo Rubbia’nın sayesinde başladık. 1998’de TAEK başkanlığına bilgi notu ilettik ve Ocak 2003’te Eskişehir’de 100 civarında bilim insanımızın katıldığı bir toplantı düzenledik. Toplantıda bu konuda gereken yapılanma kapsamında çalışma ve koordinasyon grupları oluşturuldu. Bugün ‘maddenin kudret-i zerriyesi’ en ileri düzeyde CERN’de araştırılıyor. Bu araştırmaları bizim coğrafyada da yapabilmemiz için Türk Hızlandırıcı Kompleksini en kısa zamanda kurmalıyız. Mehmet Akif’in de dediği gibi maddenin kudret-i zerriyesinden enerji üretimimizde faydalanmak için yerli, milli ve yeşil enerji kaynağımız olan toryuma yönelmeliyiz” dedi. KAYNAK: DHA
Paylaşki Değeri Artsın :
Print PDF

Yükleniyor...

Son Yazılar

Köşe Yazarları

Popüler

Dış Kaynaklar

 
Support : Site Yaptır | Web Destek | Danışmanlık
Yazılım/Tasarım : ERSA
Copyright © 2013. İstanbul Haber Gazetesi - İstanbul'un Sesi
Ersa Tasarım
Copyright 2012 Site Oluştur | Bu Bir Er-Sa Markasıdır. Tasarım: Creating Website